'' KAYSERİ'DE SPORA DAİR HERŞEY BURADA ''


SPORDA ŞİDDET

30.11.2013 10:58

 

Sporda şiddeti önlemeye yönelik çalışmalar yıllardır yapılıyor ama bu konuda pek yol aldığımızı söylemek mümkün değil. Profesyonel liglerde dahil olaysız geçen bir sezon hatırlamıyorum.

İstanbul’da, İzmir’de, Urfa’da, Konya’da, yani neresi olursa olsun sporun içinde mutlaka şiddete rastlıyoruz. Yalnız bizim ülkemizde değil, dünyanın her yerinde sporda şiddete rastlıyoruz. Adrenalinin tavan yaptığı, sporcuların önemli efor sarfettiği bir ortamda aksilikler bazı sürtüşmeler mutlaka olur, olacaktır da ama şiddet başka birşey.

Bir şeylere kızıp sinirlenmek insan oğlunun doğasında var, bunu engelleyebilmek mümkün olmayabilir ama, sinirini kontrol etmenin mutlaka bir yolu vardır diye düşünüyorum. Olur, olmaz şeylere kızıp, sinirlenen bir insanın, evladının da ileride aynı davranışları sergileme olasılığı çok yüksek.

Yani şiddeti önleme noktasında ilk eğitim ailede başlıyor. Şiddetle ilgili bir kaç örnek vermek gerekirse, çok değil geçtiğimiz yaz Genç Kızlar Türkiye Futsol Şampiyonası maçları oynandı. İsmi lazım değil, ilimizi temsil eden bir kulübün maçında, kızına kırmızı kart gösterdiği gerekçesiyle bir baba ve takımın hocası tel örgülerden sahaya atlayarak sporcuların gözü önünde hakeme saldırmak istiyor.

Buna benzer bir olayda geçtiğimiz günlerde Argıncık Stadı’nda U7 Ligi maçında yaşandı. Ligin son maçı ve iki takımında hiç bir iddiası yok, maç bitmeye geliyor bir bakıyorsunuz saha karışıyor.

Gencecik çocuklar kavga etmeye dünden razı bir şekilde birbirlerine küfrediyorlar. Güvenlik güçleri ve çevredekiler araya girmese olaylar çok daha kötü yerlere gidebilirdi. Düşünün, iddiası olmayan bir maçta bunlar yaşanıyor, bir de iddia olsa kim bilir neler olurdu. Kızını, spor yapmaya gönderen bir baba, bu çocuğu başarılı bir sporcu olması için eğiten bir antrenör, hakeme saldırmak isterse, bu çocukların birbirlerine küfür edip, şiddete başvurmak istemelerini açıkçası çok görmemek lazım.

Bu tür örnekler saymakla bitmez. Yalnız futbolda değil, salon sporları, ampute liglerinde de bu tip olaylarla karşılaşıyoruz. Sporda şiddeti önleme konusunda geçtiğimiz yıllarda önemli kanunlar yürürlüğe girdi fakat bu konuların ‘caydırılık’ anlamında henüz etkili olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Sahalara giriş yasağı, para cezası hatta hapis cezasının bile şiddeti önlemek için yeterli olmadığı apaçık ortada. Şiddetten kaçınmak için kanunlar mutlaka olmalı, hatta gözden geçirilip, yeniden düzenlenebilir.

Ancak kanunlardan önce ailelere büyük sorumluluk düşüyor.

Evlatlarımızın ileride başarılı bir sporcu olamayabilirler fakat ahlâklı bireyler olmalarını sağlamalıyız. Sadece aileler değil, öğretmenler ve antrenörler de çocuklar üzerinde sorumluluk sahibiler.

Çocuklarımızın ve başka çocukların canları yanmasın istiyorsak, herkesin üzerine düşeni fazlasıyla yapması gerekiyor...

 

GÜVEN KARAOĞLAN - KAYSERİ ANADOLU HABER GAZETESİ

 

—————

Geri